Cumhurbaşkanı Erdoğan, 22. Muhtarlar toplantısında “Dokunulmazlıklar meselesini süratle neticelendirmeliyiz. Parlamento bu konuda adımını süratle atmalıdır” dedi. HDP’yi hedef alan Erdoğan, “Yani, bir kişi mi olsun, iki kişi mi olsun? Böyle bir şeyi konuşamayız. Biz, ortaya ilkeyi koymalıyız, ilkeyi. Nedir bu ilke? Benim Kürt kardeşlerimi, vatandaşlarımı sokağa dökmek suretiyle 50-52 kişinin ölümüne vesile olanlar bu ülkede teröre teşvik eden insanlar olarak yargılanmayacak da bu parlamentonun içerisinde gelip boy gösterecek ve bunları bu millet seyredecek öyle mi? Öbür tarafta, arkasında PKK’nın, PYD’nin, YPG’nin olduğunu çok açık net olarak söyleyenler bu ülkede temiz olacak öyle mi? Bunlara karşı parlamento eğer gerekli tavrı ortaya koymazsa bu millet ve bu tarih bu parlamentodan hesabını sorar” ifadelerini kullandı.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın da aralarında bulunduğu dört HDP ve dört CHP milletvekili hakkında “dokunulmazlıklarının kaldırılması” istemiyle hazırlanan 12 fezleke Başbakanlığa gönderildi.

Haklarında fezleke hazırlanmış 50’si HDP’li 138 milletvekilinin dokunulmazlıklarının bir kereliğine kaldırılmasına ilişkin anayasa değişikliği teklifi TBMM Genel Kurulu’nda 376 oyla kabul edildi. HDP’nin eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ hakkında da hazırlanmış fezlekeler var. Anayasa değişikliği teklifi paketi, 367 oyun üzerinde kabul oyu aldığı için Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın onayının ardından yürürlüğe girecek.

Hakkında dosya bulunan milletvekillerinin dokunulmazlığının kaldırılmasına dair Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun, Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Dokunulmazlıkları kaldıran düzenlemenin yürürlüğe girmesinin ardından dosyası savcılığa gönderilen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında istenen ceza belli oldu. 93 dosyası bulanan Demirtaş hakkında iki kez müebbet ve 486 yıl hapis cezası istendi. Demirtaş, “Bu bir yargılama değil, ifade vermeyeceğiz, sorulan sorulara cevap vermeyeceğiz. Tek bir siyasi savunma metnimiz var, her yerde onu okuyacağız. Savcılıkların davetlerine icabet etmeyeceğiz, istiyorlarsa bizi polis zoruyla götürmek zorundalar” dedi.

HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş, Figen Yüksekdağ ve İdris Baluken’in aralarında bulunduğu dokuz milletvekili tutuklandı. Demirtaş, Edirne F Tipi Cezaevi’ne gönderildi.

HDP eş başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ’a yönelik soruşturmayla ilgili iddianame tamamlandı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, Demirtaş’ın 142, Yüksekdağ’ın ise 83 yıla kadar hapsi istendi.

Yargıtay 5’inci Ceza Dairesi, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nin talebi üzerine Selahattin Demirtaş’ın 142 yıla kadar hapis istemiyle yargılandığı davanın “güvenlik” gerekçesiyle Ankara’da görülmesine karar verdi. Davaya Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi bakacak.

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, hapishaneden kaleme aldığı yazısında CHP’yi eleştirdi ve “Ana muhalefet partisi, Meclis’te dokunulmazlıklarımızın kaldırılarak tutuklanmamıza evet dememiş olsaydı, tarih başka bir çizgide olacaktı” dedi.

Selahattin Demirtaş’ın tutuklu yargılandığı dava dosyasının Kobani protestoları sırasında yaşamını yitiren Yasin Börü’nün ölümüne dair dava dosyası ile birleştirilmesi talebi üçüncü defa reddedildi. Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, dosyanın mahkemeler arasında gidip gelmesi sebebiyle müvekkilinin  aylık tutukluluk incelemesinin  yapılamadığını ve yedi gündür mahkeme kararı olmaksızın tutuklu olduğunu söyledi.

Dosyası gidip gelen HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın davasına bakacak mahkeme belirlendi. Ankara Bölge Adliyesi 5. Daire, Demirtaş’ın dosyasıyla Yasin Börü dosyasının birleştirilmesine yer olmadığına, davaların ayrı ayrı da görülebileceğine karar verdi. Demirtaş’ın dosyası 19’uncu Ağır Ceza Mahkemesi’nde kaldı. 

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş tutuklandığı 4 Kasım 2016 tarihinden bu yana ilk kez hakim karşısına çıktı. İstanbul 38. Asliye Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada Demirtaş, 24 Aralık 2015 tarihinde Rusya ziyareti dönüşünde İstanbul Atatürk Havalimanı’nda gazetecilere yaptığı açıklamadaki ifadelerinden dolayı “Cumhurbaşkanı’na hakaret” gerekçesiyle yargılandı. Demirtaş, “Dokunulmazlığın geçici olarak kaldırılmasını düzenleyen madde denetime tabi tutulmamıştır. Meclisin kararı olmadan dokunulmazlık kaldırılamaz yani anayasa değişikliğiyle değil meclis kararıyla kaldırılır. Hakkımızda meclis kararı olmadan dokunulmazlığımız kaldırılmışsa usulüne uyulmamıştır. Milletvekilinin eşitlik savunma hakkının ihlali olarak yerel mahkemenin bu durumu AYM’ye götürmesi lazım” dedi.

HDP’nin Cumhurbaşkanı adayı Selahattin  Demirtaş’ın tahliyesine ilişkin talebin tutuklu yargılandığı mahkemede reddedilmesi üzerine avukatları Anayasa Mahkemesi’ne başvurdu. Başvuruda, Demirtaş’ın tutukluluk durumu halihazırda milletvekili olması nedeniyle seçme ve seçilme hakkının ağır bir ihlali iken, artık bir cumhurbaşkanı adayı olarak tutuklu bulunuyor olmasının bu ihlalin ağırlığını daha da arttırdığına dikkat çekildi.

HDP’nin cumhurbaşkanı adayı Selahattin Demirtaş, cumhurbaşkanlığı seçiminde oyların yüzde 8,4’ünü aldı.

Eski HDP eş genel başkanı Selahattin Demirtaş ve eski HDP Ankara Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’in 2013 yılında İstanbul-Zeytinburnu’nda düzenlenen Nevroz kutlamalarında yaptıkları konuşmalarda “PKK’yı ve örgütün lideri Abdullah Öcalan’ı övdükleri” iddiasıyla yargılandığı davada karar çıktı. İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, Demirtaş’a dört yıl sekiz ay, Önder’e ise üç yıl altı ay hapis cezası verdi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Demirtaş’ın serbest bırakılmasına dair kararı sonrası tahliyesi için yapılan başvuru, Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından reddedildi.

Demirtaş’ın avukatlarından Ramazan Demir, tahliye talebinin “AİHM kararı kesinleşmedi” gerekçesiyle kabul edilmediğini belirtti.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılmasını içeren kararı AİHM Büyük Dairesi’ne taşındı. Demirtaş’ın avukatları, hem aleyhte verilen maddelerin yeniden incelenmesini hem de Türkiye’nin kararı uygulamamasına ilişkin hüküm kurulmasını istedi. Öte yandan AK Parti hükümeti de Büyük Daire’ye başvurarak verilen ihlal kararlarının yeniden değerlendirilmesini talep etti.

HDP eski Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın tutukluluğuna ilişkin dava, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) Büyük Daire’de görülmeye başlandı. Demirtaş’ın avukatlarından Ramazan Demir, “Bugün davanın yalnızca duruşması yapıldı. Kararın yazımı ve açıklanması ayları bulacak. Mahkemenin benzer davalarda altı ile dokuz ay arasında bir sürede kararı açıkladığı olmaktadır” dedi.

İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi, HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş hakkında yeni çıkan yargı paketi çerçevesinde “terör örgütü propagandası yapmak” suçlamasıyla dört yıl sekiz ay ceza aldığı dosyadan tahliye kararı verdi. Mahkeme ayrıca infazın durdurulmasına hükmetti. Ancak Demirtaş, Ankara’daki bir başka dosyadan tutuklu olduğu için ceza evinden çıkamadı. Cezalara sanık avukatları itiraz etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi 2. Ceza Dairesi Kararı onamıştı. Aynı davada daha önce de Demirtaş’ın cezasından cezaevinde kaldığı 25 aylık sürenin mahsubuna karar verilmiş ancak hakkında başka bir dosyadan tutuklama kararı çıkarıldığı için tahliye edilmemişti.

Anayasa Mahkemesi (AYM), Selahattin Demirtaş’ın tutukluluk süresinin azami süreyi aşması ve tutukluluk incelemesinin yapılmamasıyla ilgili başvurusunda hak ihlali kararı verdi. AYM, Demirtaş’a 50 bin TL manevi tazminat ödenmesine de hükmetti.

AYM’nin hak ihlali kararı verdiği tutuklama Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nce tahliye ile sonuçlandığı için ve Demirtaş başka bir soruşturma kapsamında tutuklu olduğu için tahliye beklenmedi. 

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Selahattin Demirtaş’ın serbest bırakılacağı iddiası ile ilgili “İnanıyorum ki yargımız Demirtaş gibi teröriste böyle bir imkan hazırlamaz. Kaldı ki Kobani’nin, Diyarbakır’ın, Yasin Börü’nün faili odur” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) Selahattin Demirtaş’la ilgili  “Derhal tahliye edilmeli” kararına tepki gösterdi. Erdoğan, “Tüm yollar tüketilmeden AİHM bu kararı almıştır. Bu adımlar tamamıyla siyasidir. Bunun da gerekçesini biliyoruz. Resmen çifte standarttır, hatta ikiyüzlülüktür.

Buradaki tartışmanın konusunun Avrupa Parlamentosu’nun terör örgütü olarak kabul ettiği PKK ile içli dışlı olan, elinde onlarca masumun kanı bulunan siyasetçi maskeli bir kişi olduğunu tekrar hatırlatmak isterim. AİHM şu anda böyle bir teröristi savunmanın arkasında olduğunu bilmelidir. Bilmiyorsa, biz devamlı bunu söyleyeceğiz” ifadelerini kullandı.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM), eski HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş’ın “derhal serbest bırakılması” kararını vermesi sonrası avukatları tarafından yapılan tahliye başvurusu reddedildi. Mahkeme, AİHM kararının Türkçe tercümesinin tahliye başvurusuna eklenmemiş olmasını ret kararının gerekçesi olarak öne sürdü. Demirtaş’ın avukatı Mahsuni Karaman, sosyal medya hesabından “Suç işliyorsunuz, bunlar ileride kendi iddianamenizde yer alacak” diyerek tepki gösterdi.

HDP’nin eski eş genel başkanı Selahattin Demirtaş’ın avukatları, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’nin (AİHM) “derhal tahliye edilmesi” yönündeki kararının uygulanması için Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvuruda bulundu.

Selahattin Demirtaş hakkında eski Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’a “hakaret” ve “terörle mücadelede görev almış kişileri tehdit” iddialarıyla açılan davada sekiz yıl hapis cezası istendi. Demirtaş, “Mahkeme salonunda; ‘Ankara Cumhuriyet Başsavcısı Yüksel Kocaman’ın bana bir kumpas yaptığını ve bu yüzden tutuklandığımı, bunun hesabını da soracağımızı’ söyledim. Halen yapacağız diyorum. Türkiye’de ağır bir siyasi müdahale gerçekleşti. Siyasete darbe yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti Devleti yüzüncü yılına girerken insan haklarına saygılı, sosyal, laik, hukuk devleti olma ilkeleri askıya alınmıştır. Tek adam sistemi ve siyasi literatür de seçimli otokrasi dediğimiz baskıcı sisteme geçilmiştir. Bunların hepsi de biz içeride tutulduğumuz süreçte gerçekleşmiştir” dedi.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada mahkeme heyeti, avukatların beyanını almadan dosyanın Kobane dosyasıyla birleştirilmesi istemiyle 22. Ağır Ceza Mahkemesine yazı yazılmasına karar verdi.

Selahattin Demirtaş’ın, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı döneminde Yüksel Kocaman’a yönelik “terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerini hedef göstermek” suçlamasıyla yargılandığı davada karar çıktı. Ankara 25. Ağır Ceza Mahkemesi, Demirtaş’a “terörle mücadelede görev alan kamu görevlilerini hedef göstermek” suçundan iki yıl altı ay hapis cezası verdi. Demirtaş’a, başka bir suçtan yargılandığı davada “Ben bunu kimsenin yanına bırakmam, hesap sorulacak” sözlerinden dolayı dava açılmıştı.

Selahattin Demirtaş’ın avukatlarından Benan Molu, Avrupa Konseyi’nin Demirtaş’ın uygulanmayan AİHM kararı için Türkiye’ye “yargı bağımsızlığını güçlendirmek için alınan tedbirleri de içerecek bir eylem planı sunulması için” 22 Haziran’a kadar süre verdiğini duyurdu. Benan Molu, “Komite’nin 9-11 Mart tarihli kararına rağmen Demirtaş’a örgüt propagandasından verilen sekiz yıl sekiz aylık hapis cezasını onayan Yargıtay kararının çevirisi ve kararın yol açacağı sonuçlarla ilgili kapsamlı bilgi istendi. Komite, Eylül oturumunda dosyayı incelemeye devam edecek” dedi.

Demirtaş 14 Kasım 2016 tarihinde partisine mensup 12 milletvekili ile birlikte gözaltına alınmıştı. O günden beri içeride. Bu süre zarfında tutuksuz olarak yargılandığı ve hala süren çok sayıda dosya var. Yaklaşık 96 fezleke ile başladı. 2018 seçimlerinden sonra hazırlananlar ile toplam 122 fezleke oluştu. Bu bahsettiğim fezlekelerden 63’ü davaya dönüştü. 31 fezleke ise tek bir davaya dönüştü, o da Demirtaş’ın hem tutuklandığı hem de tutuklu olarak yargılandığı ana dosya.

Ankara 19. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki bu tutukluluk dosyası nedeniyle AİHM’e başvurduk. AİHM, ilk kez Türkiye’nin mahkûm olduğu 18. maddeden ihlal kararı verdi. 20 Kasım 2018’deki bu kararın bazı kısımlarına biz itiraz ettik, AKP hükümeti de tamamına itiraz etti. Büyük Daire’den de sert bir karar çıktı. Ama hükümetten gelen açıklamalarla AİHM’in bu kararına meydan okundu. Büyük Daire kararı Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne gönderilmiş durumda. Gerek Osman Kavala gerekse Demirtaş dosyası Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin gündeminde. Eylül ayı içerisinde bir toplantı daha olacak. Maalesef Türkiye bu anlamda bir adım atmıyor ve direngen bir tutum sergiliyor. Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’nin bu meseleyi ne kadar sıkı takip edeceğinden emin değilim. Ama bu toplantıların en nihayetine şuraya varacağını biliyoruz: Türkiye’ye “seni Avrupa Konseyi’nden çıkarırız” demeleri mümkün. Bunu daha önce doğu bloku ülkelerine yapmışlardı.

2022’nin başındaki bir toplantıdan şöyle bir karar çıkmasını bekliyorum: Türkiye bu karara uymuyor diyerek AİHM’den bunun tespitini isteyebileceklerini ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin 46’ncı maddesini işleteceklerini düşünüyorum. AİHM, “Türkiye bu kararı yerine getirmedi” dedikten sonra Türkiye bir takım yaptırımlarla karşılaşabilir. Bu meseleyi biz hukuken okumaya çalışıyoruz ama mesele aslında böyle değil. Nasıl ki başkanlık referandumundan sonra kurumsal yapılar alaşağı edildi ve başkanlık sistemi denilen tekçi yapı oturduysa, bundan sonra da bu tekçi yapının devamı yönünde olabilecek erken ve genel seçimde Demirtaş gibi bir ‘bela’ ile uğraşmadan, bu tutukluluğu uzatabilecekleri kadar uzatacaklar. Ki uzatıyorlar da. Demirtaş’ın tutuksuz olarak yargılandığı çok sayıda dosya var. Mahkumiyet verilenler var. Yaptıkları şey şu: Anayasa Mahkemesi, Yargıtay, ilk derece mahkemeleri, siyasetçiler ve herkes çok senkronize bir şekilde çalışıyor Demirtaş meselesinde. Çünkü Demirtaş için hem yargı içerisinde hem siyaset içerisinde oluşturulan masalar var. Demirtaş içeride kalsın diye senkronize bir şekilde çalışılıyor maalesef.

AK Parti hükümeti, Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne Demirtaş ile ilgili AİHM kararının uygulanmasına ilişkin eylem planı sundu. AİHM kararı gereği Demirtaş’ın derhal tahliye edilmesini isteyen Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi’ne bir kez daha “AİHM kararı uygulanmıştır” mesajı gönderildi. Ankara, Demirtaş hakkında 22 Aralık 2020 tarihinde kesinleşen AİHM Büyük Daire kararının sadece tutukluluk sürecini kapsadığını, Demirtaş’ın bugün ise “hükümlü olduğunu” belirtti. Ankara, Demirtaş’ın hükümlü olarak 3 Kasım 2021 tarihinde mahkeme kararıyla “şartlı tahliye” edilebileceğini, bu gerçekleşmez ise cezasını 3 Ocak 2023 tarihine kadar çekeceğini bildirdi. Demirtaş’ın avukatları da  yaptığı açıklamada “Hükümetin Avrupa Konseyi’ne manipülatif bilgi vererek AİHM kararına uyulmayacağını ifade ettiğini” söyledi.