“Kesin bilgi, yayalım” nerden çıktı?
Nedir?
Bir bilginin teyit edilmiş olduğunu ve bu bilgiyi başkalarıyla paylaşmanın problem teşkil etmediğini belirtmek üzere kullanılır.
Nerden çıktı?
2013’te Gezi Parkı eylemleri sırasında, yanlış bilginin hızla yayılmasını engellemek adına kullanılmaya başlandı.
Yazar
Fulden Ergen
İçerik partneri
nerden çıktı?
Gezi öncesinde kaynak göstermenin önemini henüz bu denli kavramamıştık
90’ların sonu, 2000’lerin başında yaşayan pek çok kimse için mizahın ete kemiğe bürünmüş hali Cem Yılmaz idi. 1999’daki “Bir Tat Bir Doku” isimli gösterisinde Yılmaz, genç bir karikatüristken yaptığı izci çizimi izciliği doğru temsil etmediği yönünde eleştirildiğinde, “Ulan her karikatürün altında dipnot: kaynak kıçım yazılmaz ki” diyerek güldürüyordu seyirciyi. Yaklaşık 14 yıl sonra bu şakalara gülenlerin, bilginin kaynağına bu kadar muhtaç kalacağını ve bu muhtaçlığın mizahını yapacağını elbette kimse tahmin edemezdi.
27 Mayıs 2013
Gezi eylemleri başladı
Gezi Parkı’nda bir duvarın yıkılması ve ağaçların yerinden sökülmeye başlamasıyla, 27 Mayıs 2013 gecesinde ilk protestolar başladı. Eylemciler, o gece Gezi Parkı’nda çadır kurdu. Protestocu birkaç yüz kişiyi, günler hatta saatler içinde Türkiye’nin 80 ilinde milyonlar izledi ve sokaklara döküldü.
27 Mayıs 2013
Haziran 2013
Ekranlarda eylemler değil, penguen belgeseli yer aldı
Eylemlerin yoğunlaştığı ve o güne dek en sert polis müdahalesi ile karşılaştığı zaman ise 31 Mayıs 2013 akşamı oldu. Sabahın ilk ışıklarına dek süren müdahale, ana akım medya tarafından görmezden gelindi. Özellikle CNN Türk, kendi binasının yakınında vuku bulan olayları haberleştirmek yerine penguen belgeseli yayınladı.
Haziran 2018
Sosyal medya kullanımı yaygınlaştı ve yayılan bilgilerin güvenilirliği azaldı
Gezi Parkı eylemleri, çağdaşları olan pek çok hareket gibi (İran Yeşil Devrimi (2009), Arap Baharı (2010-2011) ve Occupy hareketi (2012)) geleneksel medya yerine sosyal medya platformlarından yaygınlaşmaya başladı. Protestolarla ilgili bilgi almak isteyen milyonlar, sosyal medyaya akın etti. Öyle ki, 31 Mayıs ile 11 Haziran 2013 tarihleri arasında günlük ortalama tweet sayısı 13.5 milyona ulaştı. Gezi Parkı eylemleri öncesinde 2 milyon olan Twitter kullanıcı sayısı, 2013 yılı sonunda 10 milyonu aşmıştı. Haber yapma pratiği gazeteci ve haber ajanslarından geniş kitlelere geçince, yanlış bilginin yayılması için uygun ortam da oluşmuş oldu.
Haziran 2018
“Kesin bilgi yayalım”, dönemin ihtiyacına cevap verdi
Yanlış bilgi yayılmaya başladıkça, bilgiyi teyit etme ihtiyacı da doğdu. Eylemlerin hızından dolayı bilginin geçerliliğini koruma süresi oldukça kısa, yayılması ise uzundu. Milyonların bir gecede muhabir olmasına Türkiye’deki medya ekosistemi de hazır değildi. Tarih, saat, yer gibi bilgiler olmadan yayılan haberler insanları yanlış yönlendirdi. Niyeti fark etmeksizin duyuma dayalı “şöyleymiş, böyleymiş” haberleri kafa karıştırdı. Kim tarafından yapıldığı bilinmese de bilinçli olarak üretilen yanlış haberler kitlelerin gerçeklik algısının zeminini sarstı.
Örneğin, gazeteci Yılmaz Özdil’in eylemler 24 saat daha devam ederse AB kararıyla hükümetin düşeceğini söylediği bir tweet attığı iddia edildi. Özdil hesabın kendisine ait olmadığını ve görselin sahte olduğunu köşe yazısında duyurdu.
“Kesin bilgi yayalım”, bilginin kesinliğini garanti edemedi
Yanlış bilginin kol gezdiği böylesi bir zamanda, “kesin, bilgi yayalım” ifadesi, ismiyle müsemma bir şekilde yayıldı. Hızla dillere pelesenk olsa da, yayılan bilginin kesin olduğunu tek başına garanti edemedi. Hatta ifadenin evde kalan %50’si olan “kesin bilgi” o kadar çok bilgi dezenformasyonuna yol açtı ki, “kesin bilgi yayalım” demenin kendisi dönemin de ruhunu yansıtarak bir mizah unsuru haline geldi.
Gezi ile birlikte yeni bir mizah anlayışı doğdu
Gezi, on yıllardır Türkiye’de görülen en geniş kitle hareketiydi. Eylemlerin Türkiye siyasetine etkisi kadar, ürettiği yeni mizah anlayışı da konuşuldu. Gezi mizahı, daha önce bu yaygınlıkta görülmeyen, ayırt edilebilir bir zihniyeti temsil ediyordu. Türkiye’deki mizah geleneği hiçbir zaman siyaseti dışlamamıştı. Hatta, 1800’lü yılların sonlarından bu yana çıkan karikatür dergileri, Türkiye’deki muhalefeti uzundur şekillendiren başat unsurlardan biriydi. Gezi protestoları ile değişen mizah ve siyasetin kesişmesi değil, bu kesişimin nasıl bir mantığa dayandığıydı. Gezi mizahı, kendini çok ciddiye almayan, olayın vehametine öfkelenirken bir yandan da onunla dalga geçebilen, meramını direkt söylemek yerine dolaylı yoldan anlatmayı tercih eden yeni bir zihniyete işaret ediyordu.
Zaman içinde dönüştü, farklı bağlamlarda da kullanılmaya başlandı
İronik: “Kesin bilgi yayalım” o kadar çok kesin olmayan bilgiyi yaymak için kullanıldı ki, kesin olmayan bilginin varlığına işaret eder hale geldi. Öyle ki, ekşi sözlük’teki “kesin bilgi yayalım” başlığına entry giren “acmeth” isimli yazar, ifadeyi şöyle tanımlamış: “kime göre neye göre? ben oraya kesin bilgi yazınca mı bilgim meşruiyet kazanıyor? sosyal medya kullanımının kulaktan kulağa ile birleşmesinin ürünü.”
"Gezi zekasıyla” dalga geçen
Adalet ve Kalkınma Partisi’ne eleştiri yöneltenlerle dalga geçmek üzere, bu kişilerin de Gezi Parkı eylemlerini destekledikleri imasıyla, parti destekçileri tarafından kullanılmaya devam etti.
2018
Politik referansı olmayan:
Her ne kadar Gezi Parkı eylemlerinin bir ürünü olsa da, herhangi bir politik meseleye vurgu yapmadan kullanılır oldu.
Sosyal medya platformlarında yaygınlaşan pek çok ifade gibi, “kesin bilgi yayalım” da bir şarkı sözüne misafir olduğunda popüler kültürdeki tahtını sağlamlaştırdı. İfade, Röya ve Ozan Çolakoğlu’nun “Kesin Bilgi” isimli şarkısında varlığını sürdürmeye devam ediyor:
Pes ettim, feshettim sözlerimi
Söylemedim sayılsın
Seni unuttuğum doğrudur
Kesin bilgi yayılsın
2018
Cevapla
Katkıda bulunmak ister misiniz?