Uzunköprü’den İstanbul’a doğru hareket eden yolcu treni Çorlu yakınlarından geçerken rayların altındaki menfezin kayması sonucu raydan çıktı. 5 vagonun devrildiği kazada en küçüğü 7 aylık olmak üzere 7’si çocuk 24 kişi öldü, 318 kişi yaralandı. Yaralananların sayısı ilerleyen saatlerde 340’a yükseldi.

Kazadan yaralı olarak kurtarılan ve Çorlu’da özel bir hastaneye sevk edilen Fetiye Yıldız (59) tedavi ve müdahalelere rağmen yaşamını yitirdi. Yıldız’ın ölümüyle beraber, kazada hayatını kaybedenlerin sayısı 25’e yükseldi.

Başsavcılık; 5 bilirkişi atayarak bir rapor düzenlenmesini istedi. Ancak gazeteci Mustafa Hoş, atanan bilirkişilerden Prof. Dr. Mustafa Karaşahin’in kazanın tarafı olan Ulaştırma Bakanlığı’nın ve hızlı tren hattı yenileme projesinin danışmanlığını yaptığını açıkladı. İddiaya göre Karaşahin, kazanın olduğu hattın da yenileme projesi danışmanlığında görev aldı. Hoş, Karaşahin’in, Pamukova tren kazasının ‘bağımsız bilim kurulu’nda da olduğuna dikkat çekti.

Bilirkişi heyeti, kaza yerinde yaptığı incelemenin ardından 33 sayfalık raporunu 8 Ekim’de savcılığa sundu.

Raporda, kazadan 10 gün önce uyarılmasına rağmen gerekli bakım ve kontrolleri yapmadığı gerekçesiyle 4 görevli ‘asli kusurlu’ bulundu. Kazaya menfez ile tren ray boşluğunun neden olduğu belirtildi. Raporda menfezin 20. YY’da yapıldığı vurgulanırken Haydarpaşa servis müdür vekilinin kaza gününde aşırı yağışların beklendiğini ve tedbirlerin alınması gerektiğini belirttiğine dikkat çekildi.

Öz, tepkisini “Ben TCDD genel müdürü İsa Apaydın beni neden engelledi diye düşünürken Dönemin ulaştırma bakanının da engellediğini görüyorum. Neden? diye sormuyorum. Rahatsızlık verdim efendim “özür dilerim!” diyerek gösterdi.

Cumhuriyet Savcısı Galip Yılmaz Özkurşun soruşturmayı tamamladı. Soruşturma kapsamında “kazanın meydana gelmesinde asli kusurlu” bulunan görevliler Turgut Kurt, Özkan Polat, Çetin Yıldırım ve Celaleddin Çabuk hakkında “taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan iddianame hazırlanarak, Çorlu 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderildi. TCDD 1. Bölge Müdürlüğü yetkilileriyle ilgili soruşturmanın dosyası ayrıldı. Soruşturmada ayrıca tren şefi Hüseyin Kahraman, makinistler Halil Altınkaya ve Suat Şahin ile siyasetçiler, bürokratlar ve TCDD’nin üst yönetiminde yer alan kişiler için kovuşturmaya yer yok kararı verildi.

Kazayla ilgili sadece 4 kişi hakkında dava açılması kararına isyan eden aileler, Çorlu Adliyesi önünde “Sessiz Bekleyiş” eylemine başladı. Aileler, hafta içi her gün 10.00-12.00 saatleri arasında Çorlu Adliyesi’nde bir araya gelip eylem yapacaklarını duyurdu.

Kazada yaşamını yitiren ve yaralananların aileleri Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde bir araya gelmek istedi. Soruşturma sürecinde haklarında takipsizlik kararı verilen kişilerin de yargılanmasını talep eden ailelerin AYM önündeki açıklaması engellendi. Polisin biber gazı ve kalkanlarla iki kez müdahale ettiği açıklama, AYM’nin karşısında yapılabildi.

Kazanın ilk duruşması Çorlu Adalet Sarayı’nda 1’inci Ağır Ceza Mahkemesi olarak düzenlenen Konferans Salonu’nda gerçekleşti. Salonun küçüklüğü nedeniyle bazı aileler ve avukatlar duruşma salonuna bir saat süren arbede sonucunda girebildi. Avukatların, darbedilme talimatını kimin verdiğinin belirlenmesi için yaptığı suç duyurusuna mahkeme savcısı da destek verdi. Suç duyurusu ve dilekçe üzerine mahkeme heyeti davadan çekildiğini açıklayarak, dosyayı 2’nci Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.

Ulaştırma Bakanlığı’nın kazadan 416 gün sonra yayımladığı raporda, kazadaki ihmal ve eksiklikler göz önüne serilirken, ‘aşırı yağış’ vurgusu öne çıkarıldı. Raporda faciaya neden olan menfezin, ‘Rumeli Demiryolu hattının İstanbul-Edirne kısmının 1873’te hizmete girdiği dikkate alınarak’, yaklaşık 145 yıllık olduğunun tahmin edildiği vurgulandı.

Davanın üçüncü duruşmasında yeni bir bilirkişi heyeti oluşturulmasına karar verildi. Ayrıca duruşmada  sanık Turgut Kurt’un yeniden adli kontrol şartı altına alınması, diğer sanıklardan Çetin Yıldırım ve Özkan Polat hakkındaki adli kontrolün devamı ve Celalettin Çabuk hakkındaki adli kontrolün kaldırılması yönünde karar alındı.

Duruşmada usulsüz dinlenen tanıkların hakim yokluğunda kalem memurlarınca ifadelerinin alındığı ortaya çıktı. Mahkeme heyeti, ifadeleri alınan bu tanıkların mahkemeye getirilmesini, bilirkişi heyetinin ise yeni listeden belirlenmese karar verdi. Aileler, dosyanın 520 gündür ilerlememesine tepki gösterdi. Oğuz Arda Sel’in dedesi, duruşma çıkışında yargılama sürecine isyan etti.

Kazada oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz’e hakkında attığı tweetler nedeniyle Cumhurbaşkanı ve mahkeme heyetine hakaretten iki ayrı soruşturma açıldı. Oğuz Arda’nın doğum gününde savcılığa ifade veren Öz, Cumhurbaşkanı’na hakaret olarak nitelenen sözlerinin Cumhurbaşkanı ile ilgili olmadığını, bakanlar hakkında attığı tweetlerde de ise ‘sayın’ ifadesini kullandığını söyledi.

Aileler duruşma öncesinde bir araya geldi. Duruşmada tanıklar yağış konusunda çelişkili beyanlarda bulundu. Müştekiler ise menfezin zaten yağmur etkisini azaltmak için yapıldığını belirterek denetimden sorumluların yargılanmasını istedi. Müşteki avukatları ise TCDD’nin iç raporuna ve bilirkişiye ilişkin itirazlarını dile getirdi. Savcının mütalaasında talimatla ifadesi alınan tanıkların yeniden ifadesinin alınmasının reddini isteyince aileler duruşma salonunu terk etti. Mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 4 Kasım’a erteleyerek, müşteki avukatlarının tüm taleplerini reddetti.

Kazada oğlu Oğuz Arda Sel’i kaybeden Mısra Öz, sosyal medya hesabından yaptığı “Üç maymunu oynamayı tercih eden bir heyet” paylaşımı nedeniyle ‘kamu görevlilerine hakaretten’ hakim karşısına çıktı. Davada hakim, savcının Çorlu tren faciası davasının duruşma tutanaklarını talep etmesi sebebiyle davayı 9 Şubat 2021’e bıraktı.

Duruşmada mahkemeye sunulan bilirkişi raporu okundu, bilirkişi raporuna beyan için 15 günlük süre verildi. TCDD Genel Müdürlüğü’nün davaya katılma talebi ise mahkeme tarafından reddedildi.

Gazeteci Mustafa Hoş, Çorlu davasına bakan mahkemenin müzekkeresine TCDD’nin verdiği 156 sayfalık yanıta ulaştı. Hoş, TCDD’nin mahkemenin reddettiği eski bilirkişi raporunu ve usulsüz olarak hazırlanan meteoroloji raporunu baz alarak savunma yaptığına dikkat çekti. Hoş, Çorlu treni için ferdi kaza sigortası yapılamadığına dikkat çekerek “Çünkü yüksek hızlı tren değil ama yüksek hızlı tren gibi çalıştırılıyor. O yüzden 7’si çocuk 25 insan öldü” dedi.

Kazadan 950 gün sonra tefrik soruşturması sonucunda hazırlanan bilirkişi raporu ortaya çıktı. Gazeteci Mustafa Hoş’un twitter hesabından paylaştığı bilirkişi raporunda facianın olduğu menfez için “hizmet ömrünü doldurmuş ve hidrolik olarak yetersiz” tespiti yapıldı. Raporda mutlaka bulunması gereken “balast alt koruma katmanının olmadığı”na dikkat çekilirken “dolgu şevlerinde rastlanan yoğun bitkisel oluşumların dolguyu zayıflattığı” belirtildi. Raporda denetim için gerekli personel ve altyapının bulunmadığının da altı çizildi.

Davanın 7. duruşmasında mahkemenin talebi üzerine hazırlanan ek bilirkişi raporu okundu. Raporda yer alan, “Kaza mahallindeki menfezlerin ve boru geçişlerin kapasiteleri, havza debileri için yetersizdir. Ayrıca boru geçişlerin girişleri toprak altında kaldığından çalışmadıkları tespit edilmiştir. Kaza güzergahı üzerinde demiryolu hidrolik sanat yapıları ve akarsu yatak düzenlemeleri günümüz mühendislik hizmetine uygun değildir” ifadeleri tutanaklara geçti. Bir sonraki duruşma 7 Eylül’e ertelendi.

Çorlu tren kazasında yakınlarını kaybedenlerin ve yaralananların AYM önünde yapmak istedikleri basın açıklaması nedeniyle haklarında açılan davanın dördüncü duruşmasında da beraat kararı çıkmadı. Çorlu ailelerinin avukatları polis tutanaklarındaki çelişkiye dikkat çekerken, ifadesi alınan polislerin “Benim kimden şikayetçi olduğumdan haberim şimdi oldu. Acı çeken insanları buraya getirecek değilim.” sözleri duruşmaya damga vurdu. Tüm polisler şikayetlerini geri çekmesine rağmen mahkeme heyeti bir sonraki duruşmayı 2 Şubat 2022’ye erteledi.

TCDD yönetiminde yer alan sorumlularla birlikte genişlemesi beklenen tefrik dosyasına bakan Savcı Galip Özkurşun’dan dosyanın alındığı ortaya çıktı. Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı, tefrik dosyasını ((Davaların ayrılması ya da davalarla ilgili işlemlere ayrı şekilde devam edilmesi) suç duyurularına konu olan Özkurşun’dan alarak savcı Fatma Top’a verdi. 25 Ocak 2022’de görülen 9. duruşmaa İstanbul’daki hava muhalefeti nedeniyle avukatlar gelemedi. Ailelerin büyük bölümünün de katılamadığı duruşma, 25 Mayıs 2022’ye alındı. Mahkeme heyeti, ayrıca dosyadaki eksik evrakın beklenmesine karar verildi.

Çorlu Cumhuriyet Başsavcılığı’nca alınan bilirkişi raporları ve değerlendirme neticesinde soruşmanın genişletilmesine karar verildi. Bu kapsamda “taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” suçundan olay tarihinde TCDD 1. Bölge Müdürü olarak görev yapan N.A, Bakım Servis Alanlarından Sorumlu Müdür Yardımcısı L.M, Bakım Servis Müdürü M.K, Üst Yapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı L.K, Altyapıdan Sorumlu 1. Bölge Bakım Servis Müdür Yardımcısı N.A, Yol kontrolörü B.O, mühendisler T.B.Ö, D.P, ve K.B. hakkında Çorlu Ağır Ceza Mahkemesine taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak suçlarından dolayı kamu davası açıldı.