Adana Aladağ İlçesi Sinanpaşa Mahallesi’nde bulunan ve 200 öğrencinin kaldığı Aladağ Tahsil Çağındaki Talebelere Yardım Derneği Orta Öğretim Kız Öğrenci Yurdu’nda yangın çıktı. Süleymancılar cemiyeti tarafından işletildiği belirtilen kız öğrenci yurdunda çıkan yangında, 11’i kız öğrenci ve 1 görevli olmak üzere 12 kişi hayatını kaybetti, pencereden atlayan ve dumandan etkilenen 24 öğrenci de yaralandı. Yaşamını yitirenlerinden 9’unun cenazesi DNA testi için İstanbul’a gönderildi.

Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü, binadaki yangın merdivenin kapısının kilitli olduğunu, çocukların cesedinin kapının yakınında bulunduğunu söyledi. Yerlerin halı kaplı olmasının ve binanın çatısı dahil büyük bölümünün ahşap olmasının yangını büyüttüğü belirtildi. Yaşanan facia sonrasında çok sayıda öğrenci yurtlarında yangın merdiveni olmadığını gösteren paylaşımlar yaptı. 

Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK), Aladağ sulh ceza hakimliğinin kararıyla soruşturma tamamlanıncaya kadar yayın yasağı getirdi. Yasak kararında ‘yayınların gerek ilçe genelinde gerekse yurt çapında huzur ve güven ortamıyla kamu düzenini bozucu eylem ve davranışlara dönüşebileceği’ iddiasında bulunuldu, yapılan yayınların da kaldırılması istendi.

Tutuklular arasında yer alan yurt görevlisi Mahmut Deniz’in, avukatı Adem Metik aracılığıyla Aladağ savcılığına 1 Aralık günü başvurarak yangın izlerinin daha silinmediği yurtta bulunan buzdolabındaki etleri istediği dosyadaki emniyet tutanaklarına yansıdı. Etler Metik’e teslim edildi. Olay 16 Ocak 2017’de haberlere yansıdı.

Yangından yaralı olarak kurtulan öğrencilere “Yangın merdiveninin kapısı açıktı” şeklinde ifade vermesi için baskı yapıldığı iddia edildi. Yangında yaralanan çocuklardan Y.K’nin babası M.K, çocukları yanan yurda yönlendiren Kaymakamlık çalışanı Y.D. ile avukatı Mümtaz Hasan Şahin’in savcılıkta çocuklara baskı yaptığını ifade etti. Aynı gün ifade veren 6 çocuk şikâyetçi olmadı.

Sosyal Haklar Derneği Aladağ yurt yangına dair gözlem raporunu yayınladı. Raporda çocukların yaşları itibarıyla yurtta kalmalarının hukuka aykırı olduğu, yurt binasının kaçak yapıldığı, ne imar ne de yurt olarak kullanılmasından kaynaklanan denetimlerin gereği gibi yapılmadığı, mevzuata dahi uygun olmayan yangın merdivenlerinin kapılarının kilitli olduğu, bölge halkının çocuklarının eğitimi için yetkililerin devlet yurdu muamelesi yaptığı tarikat yurtlarına mahkum edildiği vurgulandı.

Sanık avukatlarının talebi üzerine mahkeme, dosyanın savcısı izindeyken Aladağ Kurs ve Okul Talebelerine Yardım Derneği’nin yöneticileri Ramazan Keleş, Ramazan Dede, Mustafa Öztaş, Mahir Kılınç’ı tutuksuz yargılanmak üzere tahliye etti.

Savcılığın isteği üzerine hazırlanan ek bilirkişi raporunda, bilirkişiler yurtta denetim yapan 4 maarif müfettişi ve Aladağ İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü yetkililerinin yangında tali kusurlu olduklarını bildirdi.

TBMM Aladağ Yurt Yangınını Araştırma Komisyonu’na bilgi veren bilirkişi heyeti, yetkililerin yangını kendi çabaları ile söndürmeye çalıştıklarını itfaiyeden önce eşlerini aradıklarını, itfaiyenin yangının başlamasından 10 dakika sonra haberdar edildiğini anlattı. Yurtta iki ayrı noktada yangın çıktığını aktaran heyet, binanın yapımında kullanılan malzemenin yangının hızla büyümesine neden olduğunu aktardı. Heyet yurdun neden denetlenmediğini sorduklarında kendilerine ‘Ya, işte, kız yurdu olduğu için buraya pek uğramıyoruz, girmiyoruz.’ yanıtı verildiğini aktardı. Sunumda ayrıca eğitimsiz etüt görevlilerinin çocukları, yangının yaşandığı 2. kattan aşağı indirmek yerine yukarı çıkardığı bilgisi de paylaşıldı.

Davanın ilk duruşmasında savunmasını yapan yedi tutuklu sanık, suçu TEDAŞ ve itfaiyeye attı. Sanık Yurt Müdürü Cuma Ali Genç, yangın merdivenin kapı kollarının çocuklar tarafından kırıldığını iddia etti. Duruşmada dinlenen çocuklar ise kapıların sürekli kilitli olduğunu, yangından camdan aşağıya atlayarak kurtulduklarını, olay sırasında çevrelerinde yangın tüplerinin de olmadığını belirtti. Aileler ise İlçe Milli Eğitim Müdürünün yönlendirmesi ile çocuklarını yurda göndermek zorunda kaldıklarını belirterek “Milli Eğitim yetkilileri en az burada olan sanıklar kadar suçludur” dedi. Aileler Süleymancılar cemaatine mensup kişilerin köylerine geldiğini ve kendilerini tehdit ederek şikayetlerinden vazgeçirmeye çalıştıklarını da söyledi. Davada sanıkların tutukluluk hallerinin devamına ve tehdit iddiaları hakkında Aladağ Savcılığına suç duyurusunda bulunulmasına karar verildi.

Tutuklu yargılanan 7 sanıktan 70 yaşındaki Ramazan Dede, avukatının başvurusu üzerine yaşı, kaçma şüphesinin bulunmaması gerekçesiyle tutuksuz yargılanmak üzere tahliye edildi.

CHP Niğde Milletvekili Ömer Fethi Gürer’in, Aladağ’daki yangın faciasından sonra özel öğrenci yurtlarının denetim eksikliklerini gündeme getirdiği yazılı soru önergesine Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’dan yanıt geldi. Bakan Yılmaz, Aladağ faciasının ardından 3781 öğrenci yurdunun denetlendiğini, yönetmeliğe uymayan 11 özel öğrenci yurdunun kapatıldığını açıkladı.

Davanın beşinci duruşmasında müşteki avukatları tahliye edilen 4 sanığı tali kusurlu olarak belirleyen bilirkişi raporuna itiraz etti. Raporda yurt belletmeni Fatma Canatan’ın misafir diye geçtiğini, iş kazası yorumu yapıldığını ayrıca kendi içinde çelişkiler belirten avukatlar mevzuata göre bilirkişilerin kusur derecelendirmesi yapamayacağını dile getirdi.

Davanın 7. duruşmasında mahkeme başkanı ve savcı değişti. Mahkemeye ulaşan son raporlarda Aladağ Belediyesi’nin binanın projesi, idari izinleri, yangın tesisatı ve elektrik projesi olmadığını bildiren yazısına dahi yer verilmedi, sanıkların tali kusurlu olduğu öne sürüldü. Raporlar üzerine son kalan tutuklu sanıklar Yurt müdürü Cuma Ali Genç ve dernek başkanı İsmail Uğur hakkında bilirkişi raporu ve tutuklu bulundukları süre gerekçe gösterilerek tahliye kararı verildi. Avukatlar raporların sanıkları aklamak üzere hazırlandığı yorumunu yaptı.

CHP Adana Milletvekili Orhan Sümer’in, Aladağ yurt faciasının ikinci yıl dönümünde hazırladığı, yurt ve pansiyonların daha etkin bir şekilde denetlenmesi ve yeni bir araştırma komisyonu kurulmasına ilişkin önergesi reddedildi. Görüşmeler sırasında AK Parti adına konuşan Bursa Milletvekili Osman Mesten, “Neredeyse 19 milyona yaklaşan ortaöğrenim öğrencisine sahibiz. Bu kadar öğrencinin olduğu bir yerde her zaman beklemediğimiz hadiseler, müessif hadiseler olabilir” sözleri tepki çekti.

Davanın 9. duruşmasında esas hakkında mütalaasını veren savcı, yurtta görevli 7 kişinin bilinçli taksirden cezalandırılmasını istedi.

Kozan Ağır Ceza Mahkemesi’nin gerekçeli kararında, yangının bakımsız iç tesisattan kaynaklandığı belirtilerek, Binanın eski olduğu, çok dikkatli davranılması gerekliliği, yurtta yaşı küçük çocukların kaldığı, normalden çok güvenlik önlemi alınması gerektiği, yangın çıkabileceğinin öngörülebilir olduğu anlaşılmıştır. Kaza veya tesadüf ise söz konusu değildir.” denildi.

Sürecin başında bu yana takip eden Sosyal Haklar Derneği ve aileler 11 kız çocuğunun hayatını kaybettiği Aladağ yurt yangını nedeniyle yurt önünde açıklama yaptı. Aileler affa tepki gösterdi, Adalet Bakanı Abdülhamit Gül’ün kendileri ile görüşmediğini belirtti.  Dernek tarafından yapılan açıklamada ise tüm sorumluların silsile halinde yargılanması gerektiğine dikkat çekildi.