Irak Şam İslam Devleti (IŞID) Terör örgütü, Suriye’nin’ Halep vilayetine bağlı Kobani bölgesinde, PYD’nin kontrolünde bulunan köyleri kuşatma altına aldı.

Çatışmaların yoğunlaşması sonucunda ülkelerinden ayrılmak zorunda kalan Suriyeli Kürt sığınmacılar Suruç ilçesine bağlı Yumurtalık mevkiinde oluşturulan noktadan alınmaya başladı.

IŞİD’in Kobani bölgesine saldırıları yoğunlaştırması üzerine Türkiye’nin farklı şehirlerinde “Kobani’ye destek” eylemleri başladı. Eylemlerin hedefi Türkiye üzerinden Kobani’ye bir koridor açılmasının sağlanması ve bu koridor ile Suriye’nin kuzeyindeki diğer bölgelerden ve Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi’nden gelecek askeri yardımların ulaşmasının sağlanmasıydı. Olaylar neticesinde çıkan çatışmada resmi kaynaklara göre 37 kişi hayatını kaybetti, 326’sı kolluk kuvveti olmak üzere toplamda 761 kişi yaralandı.

IŞİD; YPG, Özgür Suriye Ordusu, Peşmerge güçlerinin kara saldırıları ve ABD, Fransa ve Arap ülkelerinin hava bombardımanları sonucunda Kobani merkezinden çekilmek zorunda kaldı.

Saldırının ardından Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük’e sosyal medyada, “Şanlıurfa’da IŞİD’li var mı? “ diye sorularak tepki gösterildi.

Şanlıurfa Valisi İzzettin Küçük’ün, geçtiğimiz aylarda bir gazetecinin, Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesini kastederek, “Buraya gelen insanların can güvenliğinin tehdit altında olduğu ve IŞİD’lilerin olduğu söyleniyor” şeklinde bir soru sorması üzerine “hayır hiçbir tehdit yoktur.” diye cevap vermesi tekrar gündeme geldi.

Yazar Notu: Urfa Valisi gazetecilerin sorularına sinirlenince ‘alın bunları diye talimat vererek Evrensel muhabiri Hasan Akbaş, Cumhuriyet yazarı gazeteci Pınar Öğünç ile gazeteciler Özlem Topçu ve Deniz Yücel’i  gözaltına aldırmıştı.

Patlama esnasında olay yerinde bulunan ve ilk müdahaleyi yapan doktorlardan Dr. Ayten İnan, “Türkiye’nin dört bir yanından gelmişlerdi. Barış için gelmişlerdi, hepsi pırıl pırıl insanlardı. Birden bir patlama oldu ama ne olduğunu anlayamadım. Kulaklarım duymaz oldu. Yere düşmüştüm. Kendime geldiğimde yanımdaki çocuklara baktım. Tahtadaki satranç taşları gibi yere devrilmişlerdi. Kapkaraydılar ve kömüre dönüşmüşlerdi.” ifadelerini kullandı.

HDP’nin Bursa milletvekili adayı olan Metin Kılıç, saldırıda HDP Parti Meclisi üyesi olan eşi Ferdane Kılıç ile oğlu Nartan Kılıç’ı kaybetti. Kızı Sinem Kılıç ise saldırıdan yaralı kurtuldu.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Suruç’taki patlamaya ilişkin yaptığı açıklamada, “Teröre karşı tüm uluslararası bir mücadelenin verilmesi gerektiğini hep ifade ettik, ediyoruz. Terör insanlığın huzuruna kasteden bir olaylar silsilesidir.

Ben bu vesileyle bir kez daha kınıyoruz.” dedi. 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ise, “Suruç’taki hain saldırı yüreklerimizi yaktı. Gencecik evlatlarımızı kaybetmenin acısı tarifsiz. Terörü ve onu besleyenleri lanetliyorum”

Suruç saldırısını protesto etmek amacıyla Taksim Tünel Meydanı’nda toplanan gruba polis göz yaşartıcı gaz bombaları ve tazyikli suyla müdahale etti.

Suruç Sulh Ceza Hakimliği, Suruç’taki terör saldırısına ilişkin görüntülere yayın yasağı getirdi.

Ayrıca, mahkeme kararıyla Twitter’a da erişim engellendi. Erişim engellenme sebebinin Suruç’ta 33 kişinin ölümüyle sonuçlanan bombalı saldırının ardından yayınlanan bazı içerikler olduğunu iddia edildi. Birkaç saat sonra iki yasak da kaldırıldı. 

Yazar notu: Suruç Sulh Ceza Hakimliği, Suruç Cumhuriyet Başsavcılığının başvurusu üzerine aldığı kararda, patlama anı görüntülerinin internet siteleri ve sosyal medya platformlarından da kaldırılmasına karar vermiş, kaldırmayan site ve platformlara erişimin engellenmesine karar vermişti.

Saldırıda ağır yaralanan 19 yaşındaki Mert Cömert, tedavi gördüğü Urfa Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti. Cömert ile birlikte Suruç Katliamı’nda hayatını kaybedenlerin sayısı 33’e yükseldi.

Saldırıda yaşamını yitirenlerin isimleri şöyle: Koray Çapoğlu, Cebrail Günebakan, Hatice Ezgi Sadet, Uğur Özkan, Nartan Kılıç, Veysel Özdemir, Nazegül Boyraz, Kasım Deprem, Alper Sapan, Cemil Yıldız, Okan Pirinç, Ferdane Kılıç, Yunus Emre Şen, Çağdaş Aydın, Alican Vural, Osman Çiçek, Mücahit Erol, Medali Barutçu, Aydan Ezgi Salcı, Nazlı Akyürek, Serhat Devrim, Ece Dinç, Emrullah Akhamur, Murat Yurtgül, Erdal Bozkurt, İsmet Şeker, Süleyman Aksu, Büşra Mete, Duygu Tuna, Polen Ünlü, Nuray Koçan, Vatan Budak, Mert Cömert.

Suruç’ta 20 Temmuz 2015’te 34 kişiyi öldüren canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz ile 10 Ekim’de Ankara’da canlı bomba saldırısı yaparak 103 kişiyi öldüren ağabeyi Yunus Emre Alagöz’ün adlarının ‘Terör Nitelikli Kayıp Şahıslar’ başlıklı evrakla 16 Haziran’da Suruç Emniyeti’ne bildirdiği öğrenildi. 

Suruç Emniyeti’nin, patlamanın meydana geldiği Amara Kültür Merkezi’ne girenleri aramak üzere polis görevlendirseydi, kimliğiyle gelen canlı bombanın kapıda yakalanabileceği anlaşıldı.

Saldırının üzerinden 18 ay geçmesine rağmen açılan tek davada dönemin ilçe emniyet müdürü Mehmet Yapalıal’a ‘görevi ihmal ve kötü kullanma’ suçundan 12 taksitle 7 bin 500 TL para cezası verildi.

IŞİD saldırısında görevini ihmal ettiği için 7.500 TL para cezasına çarptırılan eski Emniyet Müdürü Mehmet Yapalıal hakkındaki gerekçeli karar açıklandı. Kararda saldırganın adının bir ay önce ‘Terör Nitelikli Kayıp Şahıslar’ başlıklı evrakla Suruç Emniyeti’ne bildirildiğinin altı çizilerek, Yapalıal’ın “Merkez önünde gerekli tedbirleri almayarak, içeriye girenlerin kimlik kontrolü ve aramasını yaptırmayarak, canlı bombanın park içerisine girerek kendini patlatmasına sebebiyet verdiği” bildirildi.

Duruşmada, sanık Yakup Şahin’in duruşmaya bizzat getirilmesi yönündeki talepler üzerine Şahin’in duruşmaya bizzat getirilmesine oy çokluğu ile karar verildi.

Aradan sonra mahkeme heyeti, avukatların sanığın sorgusunun mahkemede yapılması talebini, mahkeme başkanının karşı oyu ile kabul etti. Mahkeme başkanı, karşı oy gerekçesinde SEGBİS sisteminin yüz yüzelik ilkesine aykırı olmadığını belirtti.

Savcı 667 sayılı KHK gereği sanığın hazır edilmesi talebinin reddedilmesi yönünde mütalaa verdi. Sanık Yakup Şahin için yapılan SEGBİS bağlantısında gardiyanlar sanığın hastalık gerekçesiyle ifadeye çıkmayacağı bilgisini verdi.

Suruç Katliamı davasının iki avukatı Özlem Gümüştaş ve Sezin Uçar, 13 Kasım’da görülecek olan 3. duruşma öncesi gözaltına alındı.

Suruç katliamı öncesinde yeterli güvenlik önlemi alınmadığı gerekçesiyle Suruç Emniyet Müdürlüğü TEM Büro Amiri Ahmet Oğuz Davarcı ve diğer sorumlu olduğu iddia edilen Ali Koçak hakkında “görevi kötüye kullanmak” iddiasıyla Suruç Asliye Ceza Mahkemesi tarafından kamu davası açıldı.

Suruç Katliamı davasının 4’üncü duruşması görüldü. Davanın tek tutuklu sanığı olan Yakup Şahin, duruşmaya tutuklu bulunduğu cezaevinden SEGBİS aracılığıyla bağlandı. 

Şanlıurfa Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, saldırının failleri olarak canlı bomba Abdurrahman Alagöz, 10 Ekim Ankara Garı’ndaki saldırıyı organize ettikleri, ancak Gaziantep’teki bir hücre evi baskınında kendilerini patlattıkları öne sürülen Yunus Durmaz ve Halil İbrahim Durgun, 10 Ekim Ankara Tren Garı davası sanıklarından Yakup Şahin, firari olduğu bildirilen Deniz Büyükçelebi ile İlhami Mali gösterildi.

Suruç’taki canlı bomba saldırısıyla ilgili olarak 2 polisin “görevi ihmal” suçlamasıyla yargılandığı davanın ilk duruşması görüldü. Yargılanan Ali Koçak, duruşmaya başka dosyadan tutuklu bulunduğu SEGBİS ile bağlanırken Ahmet Oğuz Davarcı ise katılmadı. Görevini layıkıyla yaptığını söyleyen Koçak, “O gün şahsı canlı olarak ben görseydim, kabarık yelekli halinden anlar ve üst araması yapmadan direkt kafasına sıkıp öldürürdüm. Yeterli güvenlik önleminin alınıp alınmadığını bilmiyorum. Olayda bir kusurum olduğunu düşünmüyorum. Bana patlamadan 2 ay önce üstün başarı belgesi verildi.” diyerek beraatini talep etti.

Ankara’da Suruç saldırısında hayatını kaybedenleri  anmak isteyen gençlik örgütlerine polis müdahale etti, 18 kişi gözaltına alındı.

Suruç’taki canlı bomba saldırısıyla ilgili olarak 2 polisin “görevi ihmal” suçlamasıyla yargılandığı davanın ikinci duruşması görüldü. Mahkeme heyeti 7 polisin tanık sıfatıyla ifade vermesini karşılaştırarak, davayı 5 Şubat 2019’a erteledi.

Suruç Katliamıyla ilgili olarak Ahmet Oğuz Davarcı ve Ali Koçak isimli iki polisin yargılandığı davanın üçüncü duruşması gerçekleşti. Yargılanan iki polisin duruşmaya katılmaması üzerine mahkeme, bir önceki duruşmada olduğu gibi, polislerin gelecek duruşmada dinlenmesine karar vererek, duruşmayı 12 Temmuz’a erteledi.

Saldırıda hayatını kaybeden Evrim Deniz Erol’un 60 yaşındaki annesi Besra Erol, oğlunun mezarı başında yaptığı konuşma ve katıldığı basın açıklamaları gerekçe gösterilerek ‘örgüt üyesi olmak’ iddiasıyla açılan davada 7 buçuk yıl hapis cezasına mahkum edildi.

Ali Kolçak ve Ahmet Oğuz Davarcı adlı polislerin ‘Görevi kötüye kullanma ve ihmal’ suçlamasıyla yargılandığı davanın dördüncü duruşması gerçekleşti. Avukat savunmasının ardından kararını veren mahkeme heyeti, olay yerinde Ahmet Oğuz Davarcı ile birlikte görev yapan polis memurları Bayram Okuducu, Hamza Maviş ve Abdürrahim Özdemir’in tanık olarak dinlenmesine karar vererek duruşmayı erteledi.

Suruç Katliamı davasının 12’nci duruşması salgın gerekçesiyle tarafların katılımına kapalı olarak yapıldı. Duruşmada ailelerin ve avukatların Ahmet Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesini talebi mahkeme tarafından reddedildi.

Yazar Notu: Suruç aileleri ve avukatlar, Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun “Eğer 7 Haziran ile 1 Kasım arasında olanların ne olduğunu açıklarsak kimse yerinde oturamaz” sözleriyle bir şeyleri bildiğini açıkça itiraf ettiğini öne sürerek Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesi gerektiğini savunuyorlardı.

Suruç Katliamı’nın 4. yıldönümünde Kadıköy’de anma yapmak isteyen gruba polis müdahale etti. HDP İstanbul Milletvekili Erol Katırcıoğlu karnından, HDP Muş Milletvekili Gülistan Kılıç Koçyiğit ile CHP İstanbul Milletvekili Ali Şeker de bacağından yaralandı. İstanbul’da en az 22 Ankara’da ise 8 kişi gözaltına alındı.

Suruç Katliamı davasının 14’üncü duruşmasının COVID-19 salgını tedbirleri kapsamında avukatsız görülmesine karar verildi. Tutuklu sanık Yakup Şahin, SEGBİS ile katıldığı duruşmada “susma hakkını” kullandı.

Sosyalist Gençlik Dernekleri Federasyonu’nun öncülüğünü yaptığı 24 gençlik örgütü, katliamın 5’inci yılında 10-20 Temmuz tarihleri arasını “adalet haftası” olarak belirledi.

Gençlik örgütleri, katliamda yaşamını yitiren 33 genç için 10 Temmuz’dan itibaren “adalet yürüyüşü”, “adalet zinciri” ve “adalet kürsüsü” başlığı altında başlayacak kampanya kapsamında çeşitli eylem ve etkinlikler gerçekleştirileceğini açıkladı.

Suruç’ta saldırının tanıklarından Demokratik Bölgeler Partisi yöneticisi Mehmet Koşti, “Sivil araçlarla yaralı taşımamız engellendi. Yaklaşık 2 saat sonra ambulanslar geldi. O esnada yaralılara yardım etmeye çalışan insanlara biber gazı sıkıldı. Yaralılar orada çok bekledi” diye konuştu.

Ankara ve İstanbul’da Suruç katliamında hayatını kaybedenleri anmak isteyenlere polis müdahale etti, çok sayıda kişi gözaltına alındı.

Suruç Katliamı Davası’nın 15’inci duruşması görüldü. Duruşma, dosyadaki eksiklerin giderilmesi için ertelendi.

MİT ve polisin ortak operasyonu sonucu, Suruç’ta 33 kişinin, Sultanahmet’te ise 10 turistin katledildiği terör saldırılarında bombayı temin eden IŞİD üyesi Azzo Halaf Süleyman El Aggal’ın, Şanlıurfa’da yakalandığı bildirildi.

Suruç Katliamı davasının 19’uncu duruşması gerçekleşti. Savcı dosyanın tek tutuklu sanığı Yakup Şahin için 34 kez ağırlatılmış müebbet hapis cezası istedi. Firari iki sanığın ise dosyalarının ayrılması talep edildi. Duruşma, 29 Eylül’e ertelendi.

Ankara’da, Suruç Katliamı’nın 6’ıncı yılına dair bildiri dağıttıkları için gözaltına alınan gençler serbest bırakıldı.

Suruç Katliamı’nın 6’ncı yıldönümünde Kadıköy’de adalet zinciri oluşturuldu. 20 Temmuz’da Kadıköy’de yapılacak eylemlere çağrı yapılan zincir eyleminde yapılan açıklamada, “Öfkemiz büyüyor, çünkü Suruç Katliamı’nın ardından başlayan davada mahkeme ‘Orada bulunanların yüzde 50 kusurlu’ olduğuna karar verirken katiller yargılanmıyor. Öfkemiz büyüyor, çünkü her eylemimize saldıran devlet Kobane’ye gitmek için yola çıkan ve Suruç için adalet mücadelesini büyüten Okan’ı ve Uğur’u yargılamaya; düzenlediği operasyonlarla devrimcilerin iradesini teslim almaya çalışıyor.” denildi.

Suruç Katliamı davasının firari sanıkları Deniz Büyükçelebi ve İlhami Bali’nin yargılandıkları davanın ilk duruşması Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. Mahkeme heyeti dönemin başbakanı Ahmet Davutoğlu’nun tanık olarak dinlenmesi yönündeki talebi bir sonraki duruşmaya kadar değerlendirileceğini bildirdi. Ayrıca firari sanıklar İlhami Bali’nin eşi Hülya Bali ve Deniz Büyükçelebi’in eşi Şengül Büyükçelebi tanık olarak dinleyecek. 

Suruç katliamı davasında firari sanıkların yargılandığı ikinci duruşma Urfa 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü.  Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlunun dinlenmesi talebini yineleyen avukatlar, son dönemde katliamın yaşandığı döneme dair açıklamaları sebebiyle Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın da dinlenmesi talep etti. Katliamın tanıkları Metayin Demir ile Yalçın Demir, İHD, DBP, Eğitim Sen, EMEP, TMMOB İKK, Urfa Çevre Mühendisleri, TİP, ÖHD, Urfa Barosu ve HDP adına temsilciler dava dosyasına yaşadıkları mağduriyetler nedeniyle müdahil olmak taleplerini mahkeme heyetine iletti. Mahkeme heyeti Özdağ’ın dinlenmesinin reddine, Davutoğlu’nun dinlenme talebinin ise değerlendirilmesine karar verdi. Heyet Metaye Demir ve Yalçın Demir’in müdahillik taleplerini kabul edip, müdahillik talebinde bulunan siyasi parti ve demokratik kitle örgütlerinin taleplerini ise ret etti. Duruşma 5 Aralık 2022 tarihine ertelendi.

Suruç’ta yakınlarının katledilmesine tepki gösteren ailelerden 9 kişi hakkında “tehdit ve hakaret” iddiasıyla soruşturma açıldı. Ailelerin mahkeme salonunda beyan ettikleri “Burada tiyatro oynanıyor. Er ya da geç bu katliamın üstünü kapatan herkes yargı önünde hesap verecek” demeleri soruşturma gerekçesi sayıldı. 

Suruç Katliamı’nın 7. yılında İstanbul, İzmir ve Ankara’da düzenlenen anma yürüyüşlerine polis müdahale etti. İstanbul Valiliği, yapılmak istenen anmada 106 kişinin gözaltına alındığını duyurdu. İzmir Alsancak Türkan Saylan Kültür Merkezi önünde düzenlenen basın açıklamasında 19 kişinin, Ankara anmasında ise çok sayıda kişinin gözaltına alındığı bildirildi.