Emekli general ve AK Parti İstanbul Milletvekili Şirin Ünal’ın Ankara’daki evinde bir yıldır çalışan Özbekistan vatandaşı 23 yaşındaki Nadira Kadirova silahla kalbinden vuruldu. Keçiören Devlet Hastanesi’ne kaldırılan Kadirova, yaşamını kaybetti.

Vekil Ünal sessizliğini Twitter’dan bozdu. Olay sonrası ilk kamusal paylaşımı Cumhurbaşkanı Erdoğan’a destek tweeti oldu. Nadira Kadirova’nın AKP’li Ünal’ın ruhsatlı Baretta marka silahı ile yaşamına son verdiği iddiası ölümle ilgili şüphelere neden oldu. 

Attila Güner’e konuşan Muhammed Ali Kadirova, “Olay olmadan 5 dakika önce Şirin Ünal beni aradı, ‘silah kayboldu’ dedi. ‘Hayırdır inşallah’ dedim. (…) Hemen taksiye atladım, Çayyolu’na gittim. Olay olmuş, ateş atılmış. Polisler ‘Hastaneye götürüldü’ dedi. Şehir Hastanesi’ne geldim. Doktorlar başınız sağolsun dedi. O anda yıkıldım ben” diye konuştu.

Kadirova’nın olaydan önce konuştuğu arkadaşı Leyla’nın savcılıkta verdiği ifade ortaya çıktı: “22 Eylül’ü 23 Eylül’e bağlayan gece beni aradı, iki saat konuştuk. Çok ağlıyordu. ‘Leyla, ben çok yoruldum, her şeyden bıktım’ dedi. Ne oldu diye sorduğumda ‘anlatamıyorum’ deyip ağlıyordu. Ben kendimi öldüreceğim dedi. Biri kötü mü davranıyor diye sordum. ‘Sıkıldım’ dedi. ‘Bundan iki hafta önce odada yatıyordum. Patronum içeri girdi, kapıyı kilitledi ve arkama yattı, bana sarıldı. Çok kötü şeyler oluyor. Ben ağabeyimin yüzüne nasıl bakacağım? Ölmek istiyorum…”. Aynı sorguda Niyazova’ya herhangi bir gazeteci ile konuşup konuşmadığı soruldu.

Nadira’nın arkadaşı Leyla Niyazova tanık olarak dinlendi. Niyazova’ya “Siz Nadira’yı fuhuşa götürüp getiriyormuşsunuz” iddiası yöneltildi. Niyazova “Benim Nadira’yı fuhuşa yönelttiğim iddiaları doğru değil. Geçimimi Laleli’den aldığım tekstil ürünlerini Özbekistan’a göndererek sağlarım. Buna ilişkin fişlerimi de sunabilirim. Nadire benim evimde hiç kalmadı” yanıtını verdi.

Özbekistan’da bulunan ve olayı takip eden gazeteci Fahrettin Tacımurat, “Cenazede aileye ölen öldü, size bir şey olmasın istiyorsanız kimseyle konuşmayacaksınız” dediğini söyledi.

Ailenin avukatı Birol Öztürk, “Ulaştığımız ciddi deliller var. Özbekistan’da bulunan Türkiye Konsolosluğu vekaletname konusunda ağabeye zorluklar çıkarttı” ifadelerini kullandı.

İnsan Hakları Derneği Eş Genel Başkanı Eren Keskin, Kadirova’nın bir yakınının kendisine ulaştığını belirtti ve Kadirova’nın cinsel istismara uğradığına ilişkin açıklamalarının  olduğunu, ancak bunu avukatıyla birlikte kamuoyuna duyuracaklarını söyledi. Keskin ayrıca, Kadirova’nın Şirin Ünal’ın Meclis’teki odasında çektirdiği fotoğrafı göstererek “Bir evde hasta bakıcı olarak çalışan bir kadının milletvekilinin odasında ne işi var? Böyle bir ilişki hayatın normal akışına uygun mudur?” dedi.

Nadira Kadirova’nın bedeninde şüpheyle karşılanan ikinci deliğin yaralanma sonrasındaki tıbbi yardım esnasında akciğerin havalandırılması için uygulanan göğüs tüpüne ait giriş deliği olduğu öğrenildi.

HDP İzmir Milletvekili Serpil Kemalbay Pekgözegü, Aile Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı bütçe görüşmesinde, Ünal’ın komisyon üyesi olmasından üzüntü duyduğunu belirterek Bakan Zehra Selçuk’a, “(…) Kadirova o evde sigortalı mıydı? Bu konuda soru önergesi de verdim ancak yanıt alamadım” dedi. Şirin Ünal, komisyon başkanı Lütfi Elvan’ın yerine divan başkanı koltuğuna oturarak ‘’Sayın milletvekilini kişilik haklarıma saldırdığı için kınıyorum. Konu artık yargıda. Rahmet diliyorum, olay tamamen intihar. Şizofrenlik belirtileri vardı. Savcılığımızın vereceği kararı bekliyoruz” dedi. Ünal daha sonra Pekgözegü’ye, “Allah size de böyle bir acı yaşatsın” dedi.

Kadirova’nın ölümünden 5 ay sonra tamamlanan adli tıp raporu açıklandı: “Bitişik atış yapmak suretiyle göğüs bölgesinin 5-6 santimetre üzerine isabet eden mermi neticesi ölüm gerçekleşti.” Kadirova’ya ait günlük ve mektuba ilişkin tercümelerin de savcılığa ulaştığı öğrenildi. Günlük ve mektupta herhangi bir şüpheli duruma rastlanmadığı belirtildi.

Nadira Kadirova’nın annesi Ra’no Kadirova, kızının ölümü ardından ilk kez konuştu. Mahkemenin takipsizlik kararına isyan eden Kadirova, “İftira attılar, intihar etti diyerek dosyayı kapattılar” dedi.

Dosyaya 132 kadın avukat yetki belgesi ile dahil olurken İnsan Hakları Derneği, Çağdaş Hukukçular Derneği ve Özgürlük için Hukukçular Derneği kadın komisyonlarının da Doğan ile birlikte dosyayı takip edeceği öğrenildi.  Delillerin özensiz ve dikkatsizce toplandığı belirtilen dilekçede, villada bulunan Şirin Ünal, eşi, kızı ve Hilal adlı çalışanın telefon kayıtları ve olaydan önceki ve sonraki HTS kayıtlarının incelenmesi; “şüpheli Şirin Ünal’ın DNA örneği ile ölen Kadirova’nın anal sürüntüsünden elde edilen PSA antijenin karşılaştırması” talep edildi.

Nadira Kadirova ile ilgili Cumhuriyet’te yer alan habere tekzip göndermek için koronavirüs nedeniyle kapalı olan mahkeme açıldı.

Nadira Kadirova’nın ağabeyi Muhammet Ali Kadirova, yürütülen soruşturmada takipsizlik kararı verilmesine ve yapılan itirazların reddedilmesine tepki gösterdi. Abi Kadirova, “Üzülmekten ve ağlamaktan başka elimizden bir şey gelmiyor. Kardeşimin hâlâ öldürüldüğünü düşünüyorum. Sorularımız yanıtlanmadı. Olay günü ve sonrasında yaşanan birçok şüphe araştırılmadı ve buna rağmen dosya kapatıldı. Dosyanın kapatılması beni ve annemi çok yaraladı” diye konuştu.

Muhammet Ali Kadirova, “Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu hep yanımızda. İstanbul Sözleşmesi ve 6284‘ün uygulanması için çalışıyorlar, bunların uygulanmasını çok isterim” diyerek, yaşamının sonuna dek ölen, öldürülen tüm kadınların hakkını arayacağını söyledi. Kadirova, “Şirin Ünal’ın yaptığını şeytan bile yapmaz, şeytan bile utanır” ifadelerini kullandı.

Anayasa Mahkemesi (AYM), AKP Milletvekili Şirin Ünal’ın evinde şüpheli şekilde yaşamını yitiren Nadira Kadirova’nın dosyası hakkında 27 aydır bir karar vermedi. Kadirova ailesinin avukatı Prof. Dr. İlyas Doğan savcılığın takipsizlik kararı verdiği soruşturma dosyasını 5 Haziran 2020’de AYM taşımıştı.