Dönemin Başbakanı Ahmet Davutoğlu, “Şu anda böyle bir saldırıyı yapma kapasitesine sahip görünen yapılar belli: DEAŞ, PKK, MLKP, DHKP-C ve tüm bu olabilecek potansiyel suçlu örgütlerle ilgili olarak da soruşturma kapsamlı şekilde yürütülüyor” açıklamasını yaptı. Davutoğlu ayrıca 3 gün ulusal yas ilan edildiğini duyurdu.

Ankara’da KESK, DİSK, TMMOB ve TTB’nin çağrısı üzerine düzenlenen Barış Mitingi öncesinde gerçekleşen bombalı saldırılar birçok ilde protesto edildi. Hükümetin istifası istendi.

Saldırıyı gerçekleştiren canlı bombalardan Yunus Emre Alagöz hem görüntülerden hem DNA’dan, Ömer Deniz Dündar ise görüntülerden tespit edildi. Suruç patlamasını gerçekleştiren canlı bombanın ağabeyi Yunus Emre Alagöz’ün ise 4 aydır hem UYAP hem de GBT sisteminde arananlar arasında olduğu kaydedildi. Saldırıdan 3 gün önce mitinge yönelik canlı bomba veya bombalı saldırı olabileceği istihbaratının geldiği, saldırının Alagöz ve Dündar’ın da içinde bulunduğu 16 kişilik gruptan birileri tarafından yapılacağı bilgisinin Emniyet’le paylaşıldığı anlaşıldı. Saldırganların polisin araç araması yapmadıkları saatlerde Ankara’ya girdikleri, miting alanında rahatça gezdikleri, alanı izleyen kamera kayıtlarından tespit edildi.

Hürriyet gazetesinden Fevzi Kızılkoyun’a konuşan Emniyet kaynakları, “Daha önce istihbarat birimleri tarafından ismi bilinen, IŞİD ile bağlantılı olarak eylem yapacağı noktasında belli süre istihbarat takibinde olan bir kişi.” dedi. Saldırganın MİT’in de takip listesinde olduğu belirlendi. Emniyet içinde soruşturma başlatıldı.

İkinci canlı bomba olarak işaret edilen Ömer Deniz Dündar’ın ablası Fatma Dündar’ın iki yıl önce hem Başbakanlık İletişim Merkezi’ne (BİMER), hem de Cumhurbaşkanlığı’na ihbarda ve şikayette bulunduğu ortaya çıktı. Öte yandan Suruç ve Ankara’daki saldırılarla gündeme gelen ‘Dokumacılar’ adlı grubun 19 üyesinin saldırılardan bir yıl öncesinde soruşturulduğu ancak soruşturmanın kapatıldığı belirlendi. Soruşturulan 19 kişi arasında Suruç’taki canlı bomba Şeyh Abdurrahman Alagöz ile Ankara’daki iki canlı bombadan biri olan Ömer Deniz Dündar ve ikizi Mahmut Gazi Dündar’ın da olduğu ortaya çıktı.

Aynı gün, bombalı saldırılarda ağır yaralanan Eğitim Sen üyesi Öğretmen Ata Önder Atabay yaşamını yitirdi. Böylece saldırıda yaşamını yitirenlerin sayısı 100’e yükseldi.

Saldırıda yaralanan Tüm Bel-Sen Edirne Şube Başkanı Esfet Duran geçirdiği kalp krizi sonrasında yaşamını yitirdi.

Ankara Barosu’na üye avukatların hazırlığı 10 Ekim Katliamı Raporu’nda “Bulgular, idarenin katliamdaki eylemli/eylemsiz sorumluluğunun, yürümekte olan soruşturma safhasında araştırılmadığı kanaatini güçlendirmektedir.” denildi.

Ankara Gar saldırısında yaşamlarını yitirenleri unutturmamak, hak arayışı mücadelesini büyütmek ve faillerden hesap sormak amacıyla 10 Ekim Barış ve Dayanışma Derneği (10 Ekim-Der) kuruldu. Derneğin kuruluşu saldırının gerçekleştiği Ankara Tren Garı önünde duyuruldu. 

Emniyet İstihbarat Daire Başkanlığı’nın 8 Ekim’de canlı bomba Yunus Emre Alagöz’ün de aralarında bulunduğu 3 ismin sansasyonel eylemler yapabilecekleri yönünde istihbarat aldığı anlaşıldı. Yazının, 10 Ekim sabahı TEM Daire Başkanlığı’na, saldırıdan sonra ise Ankara TEM Şube Müdürlüğü’ne iletildiği ortaya çıktı.

Terör örgütü IŞİD’in, Diyarbakır, Suruç, Ankara Garı ve İstanbul Taksim’de gerçekleştirdiği saldırıların talimatını verdiği belirlenen, başına 4 milyon TL ödül konulan İlhami Balı’nın saldırı emirlerini 2013 yılından beri dinlenen telefon hatları üzerinden verdiği tespit edildi. Balı’nın arandığı dönemde 7 kez sınır kapılarını kullanarak, sonrasında da yasadışı yollardan Türkiye’ye giriş çıkış yaptığı belirlendi.

10 Ekim Ankara Gar saldırısında yaşamını yitiren Gökmen Dalmaç’ın kardeşi Gökçen Kara’nın İçişleri Bakanlığı’na açtığı 300 bin TL’lik tazminat davasında Bakanlık adına konuşan avukatlar, 10 Ekim’de yaşananları “bu tip olaylar” olarak ifade etti ve “asılsız katliam iddialarıyla açılmış dava reddedilmelidir” dedi.

Saldırısında yaşamını yitiren Şebnem Yurtman’ın babası, Facebook paylaşımında Cumhurbaşkanı’na hakaret ettiği gerekçesiyle tutuklandı.

Saldırıdan 9 ay sonra tamamlanabilen iddianamenin kabul edilmesiyle birlikte, Ankara Gar saldırısı davasının ilk duruşması Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülmeye başlandı. Kamu görevlilerinin yargılanmadığı davada 35 sanık hakkında 101 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istendi. Ancak sanıkların büyük kısmı yakalanamadığı için duruşmada 15’i tutuklu, 4’ü tutuksuz 19 kişi yargılanmaya başlandı.

İçişleri Bakanlığı, Ankara Gar saldırısı öncesi gerekli önemleri almadıkları için haklarında soruşturma başlatılması istenen Ankara Valisi Mehmet Kılıçlar ve eski Adıyaman Valisi Mahmut Demirtaş hakkında inceleme başlatılmasına izin vermedi. Bakanlık, saldırganların soruşturulmasının valinin görev alanına giren bir konu olmadığını belirtti.

Ankara Gar saldırısının beşinci grup duruşmasında mahkemeye sunulan GPS kayıtları ‘Ambulanslar 5 dakika sonra olay yerine ulaştı’ diyen Sağlık Müdürlüğü’nü yalanladı. Kayıtlara göre Sağlık Bakanlığı önünde bulunan ve mitingle ilgili görevlendirildiği söylenilen ambulans hiç yerinden ayrılmadı, patlama sonrasında 11 ambulans hiç hasta almadı. Sadece 9 ambulans yarım saat sonra olay yerine geldi. Ambulansların büyük bölümü de olay yerinden 1 kilometre ötede bekletildi.

Ankara 4. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 10’uncu tur duruşmalarının dördüncü gününde karar açıklandı. Mahkeme heyeti dokuz sanığa “Anayasal düzeni ihlal” suçundan birer kez, “kasten öldürme” suçundan da 100’er kez olmak üzere toplam 101’er kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası verdi. Davada firari yargılanan 17 sanığın dosyası ana dosyadan ayrıldı.

Ankara Gar saldırısında hayatını kaybeden Turan Bozacı’nın oğlu Çağlayan Bozacı’ya, 10 Ekim davasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik eleştirileri nedeniyle “cumhurbaşkanına hakaret” suçlamasıyla 11 ay 20 gün hapis cezası verildi. Cezada erteleme yapılmadı.

Saldırıyı gerçekleştiren iki kişinin Nizip’te bir gübre bayiinden amonyum nitrat almaya çalıştığını haberleştiren Cumhuriyet gazetesi muhabiri Alican Uludağ ve Sorumlu Yazıişleri Müdürü Olcay Büyüktaş Akça hakkında dava açıldı.

Ankara gar saldırısına dair firari sanıkların yargılandığı davada 29 Aralık 2020’de değişen mahkeme heyeti, ailelerin adalet talebini dillendirmesi üzerine duruşmayı sonlandırdı.

Ankara gar saldırısında yaralanan ve İçişleri Bakanlığı’na ‘yaşam hakkı ihlali’ davası açan Hasan Kılıç, süreci Anayasa Mahkemesi’ne taşıdı. AYM ihlal kararı verdi, tazminat talebini ise reddetti.

Emek, Barış ve Demokrasi Meydanı Anıt Meydan ve Anma Yeri Tasarımı’ yarışmasında birinci olan projede yer alan ‘Mabet Ağaçları’nın bir kısmı Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından 9 Ekim Cumartesi günü Ankara Garı önüne yerleştirildi. Matem Ağaç fidanları Ankara Valiliği tarafından 10 Ekim gecesi 01:00 sularında söküldü.

Evinde 3 bine yakın IŞİD’li bilgisinin yer aldığı arşiv bulunan 10 Ekim davasının kilit tanıklarından Kuteybe Hammet’in beraat ettiği ortaya çıktı. Deutcshe Welle’den gazeteci Burcu Karakaş Hammet’in silahlı örgüt üyeliği suçundan yargılandığı davada 10 Eylül 2021’de beraat ettiği bilgisine ulaştı. Davanın avukatları Hammet’in akibetinin bilinmediğini vurguladı. Hammet IŞİD içinde çeşitli istihbarat örgütleri için casusluk yaptığını itiraf etmişti.

Ankara Gar Katliamı davasında tek tutuklu sanık Erman Ekici ile 16 firarinin yargılanmasına 16. duruşmada devam edildi. Duruşma öncesinde ailelerin ve avukatların açıklama yapması polis tarafından engellenmek istendi. Duruşmada tanık olarak dinlenen IŞİD’in Türkiye Emiri Kasım Güler “2015 yılının Haziran ayında yaralandım, hastanede üç ay yattım. Kırmızı bültenle arandığım dönemde MİT beni operasyonla aldı. MİT’te 80 gün kaldım. Her şeyi kabul ettim” dedi. Dava avukatlarından İlke Işık, katliamın 7’nci yılına yaklaşırken 15 celsedir mahkemeye sunulan 330 talebin 178’inin reddedildiğini belirtti. Duruşmada sanık Erman Ekici’nin tutukluluk halinin devamına karar verilirken, CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu ile Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ’ın tanık olarak dinlenmesi talebini reddeden mahkeme heyeti, duruşmayı 6 Ekim 2022 tarihine erteledi.