İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nden yapılan yazılı açıklamada “Arama işleminin devam ettiği sırada aile fertlerinin çıkardıkları kargaşa ve aile fertlerinden olan M.D. isimli şahsın operasyon güvenliğini sağlamakla görevli personelin silahını elinden almaya çalışması esnasında yaşanan arbede sonucu ikamette bulunan Dilek D. göğsüne isabet eden tek mermi girişiyle yaralanmıştır” denildi.

Dilek Doğan’ın annesi Aysel Doğan da “Polisler eve ayakkabı ile girdi. Kızım da ‘galoş giyin, sonra girin’ deyince tartışma çıktı. Silah sesi duydum ve kızım yere yığıldı. Kızımız vurulduktan sonra polislerle itiş kakış yaşadık. Sonra hastaneye getirdik kızımı. Benim kızım canlı bomba değil. Canlı bomba olsa evde mi yatar, neden vurdular?” dedi. Baba Metin Doğan da “Evde kesinlikle bir çatışma olmadı” diye konuştu.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, bugüne dek hakkında hiç bir soruşturma açılmayan Dilek hakkında vurulduğu gün jet hızıyla bir soruşturma başlattığı ortaya çıktı. Avukat Ebru Timtik, “Polisle ilgili şikâyetimizi sunarken, Dilek hakkında bir soruşturma açıldığını gördük. Tarihi ise 18 Ekim. Yani vurulduktan saatler sonra başlatılmış” dedi.

Evine yapılan baskında polisin silahından çıkan kurşunla yaralanan Dilek Doğan, tedavi gördüğü Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hayatını kaybetti.

Dilek Doğan’ın cenazesi, memleketi Kahramanmaraş’ta defnedildi. Dilek Doğan’ın babası Metin Doğan, cenaze aracı istediklerini ancak kendilerine müsait araç bulunmadığının söylendiğini ifade etti. Doğan, “Cenaze yıkama aracı talebinde bulunduk, göndermemişler. Bu bir ayrımcılıktır” dedi.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’na polis tarafından gönderilen görüntülerde Doğan ailesinin üyeleri polisten galoş giymelerini istiyor. İkinci görüntüde sivil polisler eve girip arama yapmaya başlıyor. Dilek Doğan da bu sırada vuruluyor. Videonun 1.45’nci saniyesinde Dilek Doğan ile tetiği çeken polis Yüksel Moğultay’ın “Ben sana ne dedim, ben sana ne dedim. Ben sana ne dedim” dediği duyuluyor. O sırada “Ya napıyosun” demesinin ardından silah sesi geliyor ve Dilek Doğan yere düşüyor.

Dilek Doğan’ın öldürülmesiyle ilgili davanın ilk duruşmasında sanık polis Yüksel Moğoltay kendisinin tetiğe basmadığını, aileyi salona ittirdiği sırada silahının patladığını savundu. Patlamaya Dilek Doğan’ın ağabeyi Mehmet Doğan’ın neden olduğunu iddia etti.

Dilek Doğan’ın vurularak öldürülmesine ilişkin, “Silindi” denilen polis kamerası kayıtları jandarma tarafından kurtarıldı. Görüntü kayıtlarında, kamerayı kullanan polisin Doğan’ın vurulmasını kastederek, “Özel Harekat niye böyle birşey yaptı!” ve “Abi nasıl yapar bunu Özel Harekat ya!” dediği duyuluyor. 

Dilek Doğan’ı vuran polisin yargılandığı davada sanık polis memuru Yüksel Moğultay, “Bilinçli taksirle ölüme sebebiyet vermek”ten altı yıl üç ay hapis cezasına çarptırıldı. Sanık polis Yüksel Moğultay, “Ben kimseyi öldürmedim, kimseye bilerek silah doğrultmadım bu nedenle vicdanen rahatım” dedi.

Polisin öldürdüğü Dilek Doğan’ın ağabeyi Emrah Doğan’a “örgüt üyeliği ve tehdit” suçlamalarından toplam 19 yıl yedi ay hapis cezası verildi.

Dilek Doğan’ın ailesi dosyası Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne (AİHM) taşıyacaklarını duyurdu. Baba Metin Doğan, “Türkiye’de adalet sistemi polis olmuş. Tutuklayan polis, yargılayan polis, ceza veren polis,  savcı ve hakimler kendi iradesiyle hareket edemiyor. Biz adaletsizliğin peşini bırakmayacağız. AİHM’e başvuracağız” dedi.